24 Haziran 2015 Çarşamba

2014 yılında yapılan marka başvurularının meslek alanlarına göre sıralaması


2014 yılında yapılan marka tescili başvuruları içinde bir meslek alanlarına göre dağılım listesi yaptım.

Listede en solda marka meslek adlarını sıralamak üzere kullanılan mal ve hizmet sınıf numaraları, ortada yerli başvurular ve solda yabancıların Türkiye'ye yaptığı başvurular listelenmiş durumda. Başvuru sayısı 159.459 ve 34.677 olarak görülse de bu sayılar başvuru sayılarını değil başvurularda kaydedilen meslek sınıfı sayılarını gösteriyor. Bir başvuruda birden fazla meslek sınıfı kaydedilebiliyor.

Mal ve hizmet sınıf listesi detaylı ve büyük bir liste olduğundan buraya açıklamaları koyamıyorum ama merak edenler sınıf listesi  linkinden detaylı listeyi inceleyebilir. 

Başvuru sayısı bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden olduğunuzu belirtmeliyim fakat başvuruların mesleki dağılımına bakıldığında durumumuzu daha açık olarak görebiliriz.

Öncelikle yerli marka başvurularında açık ara birinciliği 35. sınıf alıyor. Bu sınıf detayında reklamcılık, iş idaresi danışmanlığı konuları bulunsa da bu kadar başvuru yapılmasının ana sebebi "satışa sunma hizmetleri" olarak tanımladığımız ve öz gün hali:

"Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların* bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).
* Bu kısımda mal veya mal grubu belirtiniz."

olan bizim kısaca mağazacılık diye tanımladığımız bölümdür. Diğer mesleklerle kıyaslanamayacak miktarda başvuru satışa sunma hizmetleri için yapılıyor. Sayının bu kadar yüksek olmasının ana sebeplerinden biri bu meslek sınıfının yanlış anlaşılması. Marka sahipleri 35. sınıfta markayı tescil ettirmezlerse o marka ile satış yapamayacaklarını zannediyorlar. Bunu da sağlayan aynı bilgisizliğe sahip danışman şirketler. 

Maliyetine baktığımız zaman 35. sınıf için toplamda hizmet bedelleri hariç 4.214.720.-TL başvuru harcı yatırıldığını hesaplayabiliriz. Bu tutarın büyük bir bölümünün gereksiz başvuruya harcandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. TPE'nde yarattığı işgücü ve zaman kaybı, boşa ödenen ücretler ayrıca düşünülmeli.

İkinci sırada sürpriz bir şekilde 41. meslek sınıfı yer alıyor. Bu sınıfta eğitim öğretim hizmetleri, eğlence hizmetleri, radyo televizyon program yapım hizmetleri ve organizasyon hizmetleri bulunuyor. Bu alanlarda ülkede bir atılım mı var bilemiyorum ama marka tescili bakımından olduğu kesin.

Türkiye'de tekstil bitti deniyor ama üçüncü sırada 25. meslek sınıfı yerini koruyor. Her türlü giysi, ayak ve baş giysileri bu sınıfta bulunuyor. Tekstile az daha darbe indirmek gerekiyor demek ki. Hala nefes alıyorlarmış meğer.

Dördüncü sırada yiyecek içecek sunma hizmetleri ve otelciliği kapsayan 43. meslek sınıfı var.

Devamında şaşırtmayıcı şekilde inşaat hizmetlerinin içinde bulunduğu 37. sınıf görülüyor.

Altı ve yedinci sıralar üretilmiş gıdaların büyük bölümünü kapsayan 30 ve 29. meslek sınıflarına ait.

Listenin sekizinci sırasında elektronikçiler yer alıyor. Cep telefonları, bilgisayarlar, televizyonlar, v.s. cihazlar bu sınıfta bulunuyor. Çok fazla çeşitte ürünün bulunduğu sınıfta çeşit sayısına göre az sayıda marka bulunduğunu bile söyleyebiliriz.

Dokuzuncu sırada da 42. sınıf var. Bu sınıfta sanki bilgisayar hizmetleri sebebiyle çokça tescil edilmiş gibi. Çünkü sınıf içinde bulunan diğer meslekler, mühendislik mimarlık danışmanlık hizmetleri ve tasarımcılık hizmetleri.

Onuncu sıra ilaçların bulunduğu beşinci sınıfa ait.

9, 42 ve 5. sınıflarda tescillerin daha da yüksek olması istenmeli. Katma değeri yüksek mesleklerde daha fazla tescil yapılması iyi bir şey.

Yabancılara baktığımızda biraz benzese de katma değeri yüksek mesleklerin biraz daha önde olduğu görülüyor.

Birinci sırada en teknolojik sınıf olan dokuzuncu sınıf bulunuyor.

Bizde açık ara birinci sırada olan mağazacılık sınıfı 35. sınıf yabancılarda ikinci sırada.

Üçüncü sıra ilaçlar ve tarımsal mücadelede kullanılan çeşitli önleyicilerin yer aldığı beşinci sınıfın, arkadan giysiler geliyor. 25. sınıf yerli başvurularda üçüncü sırada iken yabancılarda dördüncü sırada.

Yabancılarda farklı olarak yerli başvuruların ilk onunda yer almayan kozmetik ürünlerin bulunduğu 3. sınıf, endüstriyel makineler ve parçalarının bulunduğu 7. sınıf ve aydınlatma ürünleri, ısıtma soğutma ürünleri, pişirme yıkama ürünleri gibi ürünlerin içinde olduğu 11. sınıf ilk onda bulunuyor.

Basitçe bir karşılaştırma yaparsak bir buzdolabının (11. sınıf) yarattığı katma değer ile  kuruyemişin (29. sınıf) katma değeri bakımından yaklaşabiliriz konuya.