15 Eylül 2018 Cumartesi

MARKA İTİRAZLARINDA BEŞ YILDAN ESKİ TESCİL TARİHLİ MARKALAR İÇİN KULLANMA BİLDİRİMİ MESELESİ, SORUNLAR ÇÖZÜMLER


10 ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu(SMK)  markaların tescil edildikleri mal ya da hizmette kullanılmasını sağlayacak kullanılmayan markaların tescilini zorlaştıracak çeşitli kurallar getirdi. Bu kurallardan bazıları önceki Kanun Hükmünde Kararname’de de yer alıyordu fakat yeni düzenleme ile yayınlanan markalara yapılacak itirazlara da düzenleme getirildi. Bu yazı marka yayınlarına yapılan itirazlara dair yeni düzenleme ile ilgili olarak hazırlanmıştır.
SMK 18. Maddesi yayına yapılacak itirazları belirlemektedir. Buna göre:
Yayıma itiraz
MADDE 18- (1) Bültende yayımlanmış bir marka başvurusunun, 5 inci veya 6 ncı maddelere göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde yapılır.
Devamla yapılacak itirazların incelenmesinde nelerin dikkate alınacağının belirlendiği 19. Madde kapsamında 2. Fıkra tescil tarihi beş yıldan eskiye dayanan markalara dayanılarak yapılan itirazlarda nasıl bir yol izleneceğini açıklıyor. İlgili madde fıkra aşağıda görülüyor:
Yayıma itirazın incelenmesi
MADDE 19-
…(2) 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.
Basitçe açıklamak gerekirse Türkiye’de tescil edilmiş bir markanız var ve tescil edildiği alanda marka kullanımınız yoksa belirli bir süreye kadar benzer markaların yayınlarına itiraz edebiliyorsunuz. Bu belirli süre geçtikten sonra ise artık itirazınız incelemeye alınmıyor.
Bir örnekle konunun daha açık anlaşılmasını sağlayalım:
01 Ocak 2012 tarihinde başvurulmuş bir ABC markasının 01 Eylül 2012 tarihinde tescili kesinleşmiş olsun. Bu marka için kullanma zorunluluğu bu tarihten (01 Eylül 2012) itibaren başlamış olacaktır. Marka sahibi 01 Eylül 2017 tarihine kadar yapılacak başvurulara markanın kullanıldığı ile ilgili herhangi bir ek açıklama yapmadan itirazını yapabilir, markanın kullanımı sorgulanmaz.
Eğer marka için 02 Eylül 2017 tarihinde ya da sonraki herhangi bir tarihte başvurulursa ve ABC marka sahibi tarafından bir itiraz yapılacaksa artık kullanımın sorgulanabileceği döneme girilmiş olacaktır. Sözgelimi ABC D markası başvurulmuşsa ve ABC marka sahibi bir itiraz yapmak istiyorsa eskisi gibi itirazını hazırlar ve Türk Patent’e verir. İtiraz edilen marka sahibi kendisine itiraz bildirildikten sonra bir ay içinde savunmasını hazırlar ve eğer gerek duyarsa itiraz edenin markayı kullandığına dair delil sunmasını talep eder.
Kullanma bildirimi talebi itiraz edene bildirilir ve süre verilerek delilleri sunması istenir. İtiraz eden kendisine tanınan süre içinde markanın kullanımına dair delil sunamazsa markaların benzerliği ya da karıştırılma ihtimali incelemesine geçilmeden itiraz reddedilir.
Böyle bir uygulamaya geçilmesinin ana nedeni marka depoculuğuna ya da trolleşmeye engel olmak olarak açıklandı fakat durum biraz daha karışık.
Firmaların markaların esaslı unsurları aynı kalmakla beraber küçük değişikliklerle aynı markalara başvurdukları görülmektedir. Örnek olarak firma bir tarihte(01/06/2012) düz yazı ile ABC, bir süre sonra (01/062015) figüratif eklenti ile ABC, daha sonraki bir tarihte (01/06/2017) renk değişikliği ile ABC marka tescilleri olabilir. Şimdi söz gelimi 02/06/2017 tarihinde ABC D ibareli bir marka başvurusu yapılmışsa markaya itiraz eden ABC markası sahibi itirazında önceki tarihli üç adet marka tescili ve başvurusuna dayanacaktır.
Aynı itiraz prosedürü takip edilir ve sonraki ABC D marka başvuru sahibine bildirim yapılır. İtiraz edilen marka sahibi itiraz edenin markayı kullanıp kullanmadığını bildirmesini ister. Bu durumda itiraz eden yalnızca bir adet marka için kullanma bildirimi yapmakla yükümlü olacak beş yıldan yeni olan diğer markalar için kullanım ispatı yapmayacaktır. Böyle bir durumda markanın tescilden itibaren kullanılmaması kriteri anlamını yitirecektir.
Görünen şudur: Ortalama beş yılda bir markaya yeniden başvuru yaparsanız marka yayınlarına itiraz ederken kullanma bildirimi yükümlülüğü ortadan kalkacaktır. Bu durum marka depoculuğu ya da trollüğünü ortadan kaldırmayacak yalnızca maliyetini biraz yükseltecektir.
Türkiye’de bir marka tesciliniz var ve henüz markasal kullanımınız yoksa beşinci yıla girmeden önce durumunuzu değerlendirip eğer hala kullanım ihtimaliniz varsa başvurunuzu yenileyerek kanundaki bir zorunluluğu by-pass edebilirsiniz.
Bu durumun ilk konuşulduğu dönemlerde amacın marka depoculuğunu engellemek olduğu belirtilmiş marka kullanımı olmaksızın esaslı unsuru değiştirmeden tekrar edilen başvuruların kötü niyetli başvurular olarak kabul edileceği görüşü öne sürülmüştü. Şu anda bu görüşün geçerli olmadığı görülüyor.
Tanınmış Markalar
Aynı uygulama tanınmış markalara da yapılmakta. Tanınmış markalardan da kullanma bildirimi istenmekte ve itiraz edilen sınıfta ya da benzer sınıfta kullanım gösterilemezse itiraz işleme alınmadan reddilmekte.
Bu durum geçmişte anlamsız bulduğumuz bir başvuru türünün artık bir anlam kazanması sonucunu doğuruyor. Bazı marka sahipleri markalarının muhtemel aynı ya da benzer kullanımlarını engelleyebilmek için tescilin mümkün olduğu tüm sınıflarda tescil başvurusu yapıyor. Örnek olarak yalnızca ayakkabı ticareti yapan bir firma mümkünse tüm Nice sınıflarında marka tescili alabiliyor. Artık bu yolun marka koruması için olası en başarılı yol olduğu söylenebilir. Markanızı 45 sınıfın tamamında tescil ettirdikten sonra ortalama beş yılda bir başvurunuzu yenilerseniz “haksız” korumayı sorunsuz ve istediğiniz kadar devam ettirebilirsiniz. Tek yapmanız gereken her zaman beş yıllık hak düşürücü süreyi tamamlamamış markanızla itiraz etmek.