10 ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai
Mülkiyet Kanunu(SMK) markaların tescil
edildikleri mal ya da hizmette kullanılmasını sağlayacak kullanılmayan
markaların tescilini zorlaştıracak çeşitli kurallar getirdi. Bu kurallardan
bazıları önceki Kanun Hükmünde Kararname’de de yer alıyordu fakat yeni
düzenleme ile yayınlanan markalara yapılacak itirazlara da düzenleme getirildi.
Bu yazı marka yayınlarına yapılan itirazlara dair yeni düzenleme ile ilgili
olarak hazırlanmıştır.
SMK 18. Maddesi yayına yapılacak itirazları belirlemektedir.
Buna göre:
Yayıma itiraz
MADDE 18- (1) Bültende
yayımlanmış bir marka başvurusunun, 5 inci veya 6 ncı maddelere göre tescil
edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka
başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde yapılır.
Devamla yapılacak itirazların incelenmesinde nelerin dikkate
alınacağının belirlendiği 19. Madde kapsamında 2. Fıkra tescil tarihi beş
yıldan eskiye dayanan markalara dayanılarak yapılan itirazlarda nasıl bir yol
izleneceğini açıklıyor. İlgili madde fıkra aşağıda görülüyor:
Yayıma itirazın incelenmesi
MADDE 19-
…(2) 6 ncı maddenin
birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın
itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş
yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz
sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş
yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal
veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da
kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir.
İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz
reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin
sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece
kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.
Basitçe açıklamak gerekirse Türkiye’de tescil edilmiş bir
markanız var ve tescil edildiği alanda marka kullanımınız yoksa belirli bir
süreye kadar benzer markaların yayınlarına itiraz edebiliyorsunuz. Bu belirli
süre geçtikten sonra ise artık itirazınız incelemeye alınmıyor.
Bir örnekle konunun daha açık anlaşılmasını sağlayalım:
01 Ocak 2012 tarihinde başvurulmuş bir ABC markasının 01
Eylül 2012 tarihinde tescili kesinleşmiş olsun. Bu marka için kullanma
zorunluluğu bu tarihten (01 Eylül 2012) itibaren başlamış olacaktır. Marka
sahibi 01 Eylül 2017 tarihine kadar yapılacak başvurulara markanın kullanıldığı
ile ilgili herhangi bir ek açıklama yapmadan itirazını yapabilir, markanın
kullanımı sorgulanmaz.
Eğer marka için 02 Eylül 2017 tarihinde ya da sonraki
herhangi bir tarihte başvurulursa ve ABC marka sahibi tarafından bir itiraz
yapılacaksa artık kullanımın sorgulanabileceği döneme girilmiş olacaktır. Sözgelimi
ABC D markası başvurulmuşsa ve ABC marka sahibi bir itiraz yapmak istiyorsa
eskisi gibi itirazını hazırlar ve Türk Patent’e verir. İtiraz edilen marka
sahibi kendisine itiraz bildirildikten sonra bir ay içinde savunmasını hazırlar
ve eğer gerek duyarsa itiraz edenin markayı kullandığına dair delil sunmasını
talep eder.
Kullanma bildirimi talebi itiraz edene bildirilir ve süre
verilerek delilleri sunması istenir. İtiraz eden kendisine tanınan süre içinde
markanın kullanımına dair delil sunamazsa markaların benzerliği ya da
karıştırılma ihtimali incelemesine geçilmeden itiraz reddedilir.
Böyle bir uygulamaya geçilmesinin ana nedeni marka
depoculuğuna ya da trolleşmeye engel olmak olarak açıklandı fakat durum biraz
daha karışık.
Firmaların markaların esaslı unsurları aynı kalmakla beraber
küçük değişikliklerle aynı markalara başvurdukları görülmektedir. Örnek olarak
firma bir tarihte(01/06/2012) düz yazı ile ABC, bir süre sonra (01/062015)
figüratif eklenti ile ABC, daha sonraki bir tarihte (01/06/2017) renk
değişikliği ile ABC marka tescilleri olabilir. Şimdi söz gelimi 02/06/2017
tarihinde ABC D ibareli bir marka başvurusu yapılmışsa markaya itiraz eden ABC
markası sahibi itirazında önceki tarihli üç adet marka tescili ve başvurusuna
dayanacaktır.
Aynı itiraz prosedürü takip edilir ve sonraki ABC D marka
başvuru sahibine bildirim yapılır. İtiraz edilen marka sahibi itiraz edenin
markayı kullanıp kullanmadığını bildirmesini ister. Bu durumda itiraz eden
yalnızca bir adet marka için kullanma bildirimi yapmakla yükümlü olacak beş
yıldan yeni olan diğer markalar için kullanım ispatı yapmayacaktır. Böyle bir
durumda markanın tescilden itibaren kullanılmaması kriteri anlamını
yitirecektir.
Görünen şudur: Ortalama beş yılda bir markaya yeniden
başvuru yaparsanız marka yayınlarına itiraz ederken kullanma bildirimi
yükümlülüğü ortadan kalkacaktır. Bu durum marka depoculuğu ya da trollüğünü
ortadan kaldırmayacak yalnızca maliyetini biraz yükseltecektir.
Türkiye’de bir marka tesciliniz var ve henüz markasal
kullanımınız yoksa beşinci yıla girmeden önce durumunuzu değerlendirip eğer
hala kullanım ihtimaliniz varsa başvurunuzu yenileyerek kanundaki bir
zorunluluğu by-pass edebilirsiniz.
Bu durumun ilk konuşulduğu dönemlerde amacın marka
depoculuğunu engellemek olduğu belirtilmiş marka kullanımı olmaksızın esaslı
unsuru değiştirmeden tekrar edilen başvuruların kötü niyetli başvurular olarak
kabul edileceği görüşü öne sürülmüştü. Şu anda bu görüşün geçerli olmadığı
görülüyor.
Tanınmış Markalar
Aynı uygulama tanınmış markalara da yapılmakta. Tanınmış
markalardan da kullanma bildirimi istenmekte ve itiraz edilen sınıfta ya da
benzer sınıfta kullanım gösterilemezse itiraz işleme alınmadan reddilmekte.
Bu durum geçmişte anlamsız bulduğumuz bir başvuru türünün
artık bir anlam kazanması sonucunu doğuruyor. Bazı marka sahipleri markalarının
muhtemel aynı ya da benzer kullanımlarını engelleyebilmek için tescilin mümkün
olduğu tüm sınıflarda tescil başvurusu yapıyor. Örnek olarak yalnızca ayakkabı
ticareti yapan bir firma mümkünse tüm Nice sınıflarında marka tescili
alabiliyor. Artık bu yolun marka koruması için olası en başarılı yol olduğu
söylenebilir. Markanızı 45 sınıfın tamamında tescil ettirdikten sonra ortalama
beş yılda bir başvurunuzu yenilerseniz “haksız” korumayı sorunsuz ve
istediğiniz kadar devam ettirebilirsiniz. Tek yapmanız gereken her zaman beş
yıllık hak düşürücü süreyi tamamlamamış markanızla itiraz etmek.