14 Ağustos 2007 Salı

Marka Lisansı

Tescilli bir markanın tescil sahibi tarafından kendisi dışında birine kullanabilmesi için kiralanması işlemine lisans diyoruz.

Lisans alan lisansla kullandığı markayı başkasına kiralayabilir mi?

Lisans sözleşmesinde bu konuda bir yazı yoksa yada kiralayabilir denmişse evet. Lisans alanın lisans verme gücüne sahip olup olmaması meselesinde inhisari lisans inhisari olmayan lisans kavramı ortaya çıkıyor

Lisans sözleşmesinde lisansın inhisari olduğu belirtilmişse lisans alan başkasına lisans veremez

Sözleşmesinde bir şey yazılmamışsa yada başkasına lisans verebilir denmişse inhisari olmayan lisans verilmiştir.

Markanın tescilli olduğu sınıfların tamamında ya da tescil sınıf listesinin bir bölümü için lisans verilebilir.

Lisans sözleşmesi ülkenin tamamını yada bir bölümünü kapsayabilir.

Lisans sözleşmesi bir süreye bağlı olarak yapılır. Marka tescillerinin süresi on yıldır ve on yılda bir yenilenmesi gerekir. Doğal olarak lisans sözleşmesinin süresi bundan fazla olamaz ve süresiz de olamaz. Örnek: Markamız 2004 yılından itibaren tescilli olsun 2007 yılında yapacağımız lisans sözleşmesinin geçerli olacağı zaman aralığı en fazla 2014 olabilir.

Lisans sözleşmesinin Türk Patent Enstitüsü'ne gönderilmesi gerekir. Bu durumdan lisans alan zarar görebileceği için mutlak takip etmelidir. İki kişinin arasında yaptığı lisans sözleşmesi ikisini aralarında bağlar ama TPE kendisine bildirilmedikçe sorumlu olmaz.

Marka lisansı almış olanlar bize merak ettikleri detayları sorabilir.

13 Ağustos 2007 Pazartesi

Marka Devri

Tescil edilmiş markalar ticari hayatta bir değere sahip olduğundan alınıp satılabilirler. Hisse senedi, tahvil ya da ev, araba gibi satışa konu edilebilirler. Marka devri, marka satışı, marka transferi dediğimiz zaman markanın mülkiyet hakkının birinden diğerine geçmesini kastetmiş oluruz.

Ama bu satış işlemi iki kişinin arasında yapacağı basit bir sözleşme ile nihayetlenemez. Bir marka satışının bazı detayları tanımlamış olması gerekir.

1- Satış işlemi ancak noter aracılığı ile yapılabilir.

2- Hangi markanın satılacağının tam ve kesin olarak belirlenmesi gerekir.Markanın tescil tarihi, tescil numarası ve markanın ne olduğu açıkça yazılmalıdır.

3- Markanın tescil edilmiş olduğu sınıfların tamamında mı yoksa bir bölümünde mi satılacağı açıkça belirtilmelidir. Örnek: Markamız 24. sınıfta(kumaşlar) ve 25. sınıfta(konfeksiyon) tescilli olsun. Biz bu sınıflardan herhangi birini yada bir sınıfın içindeki bir bölümü satabiliriz. Konfeksiyon sınıfında(25) yeralan ayakkabılar bölümünü giysiler bizde kalacak şekilde ayırıp satabiliriz.

4- Markayı alan ve satan noter huzurunda hazır bulunmalıdır.

5- Noterde yapılan devir sözleşmesi Türk Patent Enstitüsü(TPE)ne bildirilmedikçe geçerlilik kazanamaz. Örnek: Satış işlemini satınm alan bildirecektir. Devir sözleşmesini TPE'ne bildirmediğimizi varsayalım. Bize markayı satan eski hak sahibi bizden sonra aynı markayı konudan haberi olmayan üçüncü birine daha satmış olsun. Sonradan satın alan TPE'ne bu satışı bildirdiği zaman o işlem geçerli olacaktır. Biz markayı satın aldığımız kişiye giderek zararımızı karşılamasını isteyebiliriz ama Türk Patent Enstitüsü ya da markayı iyi niyetle satın almış olan kişinin bir kusuru olamayacaktır.

8 Ağustos 2007 Çarşamba

Patent ve Faydalı Modelde Kullanma Beyanı

Patent tescilleri 20 yıl ve faydalı model tescilleri 10 süre ile tekel hakkı sağlarlar. Bu hakların devam edebilmesi için her yıl yıllık sicil kayıt ücreti yatırırız.

Bunların yanında patent yada faydalı modelden doğan hakkı ortadan kaldırmayan ama hak üzerindeki denetleme gücümüze zarar veren bir durum daha var. Buna patent yada faydalı modelin kullanıldığının beyan edilmesi zorunluluğu diyoruz. Şöyleki:

Bir buluş yada geliştirmeden ötürü patent yada faydalı model tescili belgesi almış kişiler belgeyi aldıktan sonra en geç üç yıl içinde o patent yada faydalı modelle korunmaya alınmış buluşu ticari hayatta kullanmak zorundalar. Bu zorunlu kullanmayı ayrıca Türk Patent Enstitüsü'ne de bildirmeleri gerekiyor.

Patenti yada faydalı modeli ülkede uygulamak belge sahibinin kontrolü dışında sebeplerle mümkün olamamışsa bu durum da Türk Patent Enstitüsü'ne bildirilir. Örnek; Kumar makineleri ile ilgili bir buluşumuz olsun. Ülkede kumarhane kurulması yasak olduğu için başvuru yaptığımız dönemde uygulama imkanı olamadığından kullanılamamış ve belge alındıktan sonraki dönemde de bir kanun değişikliği olmadığı için üç yıllık sürenin sonuna gelindiğinde tescil sahibi Enstitüye yazı yazarak kanundan ötürü buluşun uygulanamadığını bildirir.

Kullandığımızı bildirmezsek ne olur?

Kullanma beyanı yapmadık diye patent yada faydalı model tescilimiz iptal olmaz. Ama zorunlu lisans denen bir ihtimal ortaya çıkar. Herhangi biri mahkemeye giderek buluşumuzla ilgili lisans talebinde bulunabilir ve lisansın ücreti konusunda mahkemenin tespit edeceği tutarı kabul etmek zorunda kalırız.

Örnek: Patent tescili aldıktan sonra A firması ile lisans pazarlığı yapmış olalım. Biz A firmasına lisans ücreti olarak yıllık 500.000.-YTL talep ettiğimizi ve anlaşma sağlanamadığını varsayalım. Üç yıllık süre tamamlanmış ve biz kullanma beyanımızı yapmamışsak A firması mahkeme yolu ile zorunlu lisans talebinde bulunma hakkını kullanabilir. Böyle bir dava sonucunda mahkeme yıllık lisans ücretinin 200.000.-YTL olmasına karar verdi ise biz bu tutarı kabul etmek zorunda kalırız.

6 Ağustos 2007 Pazartesi

Patent Yenileme

Patentler 20 yıl ve faydalı modeller 10 yıl süre için tescil edilirler. Ama bu süreler boyunca korumaya sahip olabilmemiz için yapmamız gereken bazı ödemeler var.

Patent yada faydalı modelin başvuru tarihini başlangıç kabul ederek her yıl dönümünde başlayacak yıl için sicil kayıt ücreti denilen bir ücret yatırmamız gerekiyor. Yıllık sicil kayıt ücreti listesine baktığımız zaman ikinci yıl, üçüncü yıl, vs... gibi adlandırmalar ve onların karşısında farklı ücretler görürüz. Bu ikinci üçüncü yıl ne demek ve biz patent yada faydalı modelimiz için bu tutarların hangisini ödemeliyiz?

Örnek: Temmuz 2003, Eylül 2004, Mayıs 2005 başvuru tarihli patentlerimiz olsun. Başvuru yaptığımız yılı birinci yıl olarak alıyoruz ve bu şekilde sayarak bu patentlerin bu yıl ödeyecekleri harçları belirliyoruz.

Temmuz 2003 tarihli patent beşinci yıl için 335.-YTL
Eylül 2004 tarihli patent dördüncü yıl için 225.-YTL
Mayıs 2005 tarihli patent üçüncü yıl için 210.-YTL

yıllık sicil kayıt ücreti yatıracak

Sicil kayıt ücretinde cezalı ödeme imkanı var. Yukarıdaki patentlerden Temmuz ve Mayıs aylarına ait olan patentler gününde ödemedilerse şu anda cezalı dönemdeler. Bunlar %25 cezalı olarak zamlı ödeyecekler.

Bir yılın sicil kayıt ücreti başvuru tarihinden 6 ay önceden itibaren ödenmeye başlar ve başvuru tarihinden de 6 ay sonraya kadar cezalı ödenebilir.

Yıllık Sicil Kayıt Ücreti ödenmezse ne olur?

Patent yada faydalı model iptal olur. Patentten doğan hak ortadan kalkar ve buluş herkes tarafından kullanılabilir hale gelir. Düşen patent ve faydalı modeller için mücbir sebep meselesi var ama onu başka sefer anlatırız.

4 Ağustos 2007 Cumartesi

Marka Yenileme

Tescil edilen markalar sınırlı bir süre geçerliliğe sahip olurlar. Bu süre on yıldır. Dünyada da genelde on yıl süre ile marka tescilleri devam eder.

On yıllık sürenin bitiminden önce marka hakkının on yıl daha devam edebilmesi için yenileme işlemi yapılır.
Yenileme yapabileceğimiz süre marka tesciline başvurduğumuz tarih ilk gün başlangıç kabul edilerek hesaplanır. Başvuru tarihimizden itibaren on yıl ileri sayıp son yıldan altı (6) ay geriye dönersek yenileme yapabileceğimiz döneme ulaşmış oluruz.

Örnek: Tescil için 02 Ocak 1996 tarihinde başvurmuş bir marka sahibi eğer tescil işlemini tamamlamış ve belgesini almış ise on yıl ileri sayarak 02 Ocak 2006 tarihine ulaşır. Bu tarihten 6 ay geriye giderek 02 Temmuz 2005 tarihini bulur ve bu tarih yenileme işlemini yapabilecei ilkk tarihtir. 01 Temmuz 2005 tarihinde yenileme yapılamaz. 02 Temmuz 02 Ocak arasında yenileme işlemini yapması gerekir. Eğer yenilemeyi yapamaz ve süreyi kaçırırsa 03 Ocaktan itibaren 02 Temmuz 2006 tarihine kadar cezalı olarak işlemi yapabilir. 02 Temmuz 2006 tarihine kadar yenilemeyi yine yapmazsa marka tescilden düşer.

Markanın düşmesinin ciddi bir sonucu vardır. Yanlışlıkla düşürmüşüz, yada biz yenileneceğini bilmiyorduk dememiz bir anlam ifade etmez. Yenileme işlemi yapmamak bilerek ve isteyerek marka hakkından vaz geçmek sayılır. Bunun bir istisnası şudur:

Marka düştükten sonra düşen tescilin sahibi markanın düştüğü tarihten itibaren iki yıl süre ile başkalarının yapacağı başvuruları itiraz ederek reddettirme hakkına sahiptir. Yani tescilimizin bize hak kazandırdığı süre 12 yıldır diyebiliriz. On yıl standart bir tescil ile kazanılır. İki yıl da yanlışlıkla bir marka düşmesi durumunda kanunun bize tanıdığı tekrar başvuru süresidir.

Örneği ilerletelim: Markanın düşmesine sebep olduktan sonra iki yıllık süreyi de geçirmiş isek ve başka birisi tescile başvurmuş ise bu tescil başvurusuna yapacağımız itiraz dikkate alınmaz. Marka ile ilgili tüm haklardan vazgeçmiş sayılırız ve bunun geri dönüşü yoktur.

Hayali bir durum gibi görünüyor ama özellikle gıda sektöründe düşen markalar için o kadar yoğun başvurulara rastlıyoruz ki yazdığımız tüm durumların her aşaması ile tekrar tekrar yaşandığı vakıadır.

Biz yenileme süresi başlayan markaların sahiplerine bunu müşterilerimiz olmasalar da bildirmeye çalışıyoruz. Bu sayede yenileme yapılması gerektiği tescil sahiplerine bildirilmiş oluyor ama burada yenileme işleminin karakteristiğini de belirtmek gerekiyor.

İşlem yenileme harcının Türk Patent Enstitüsü hesabına yatırılması ile başlıyor ama parayı yatırmış olmamız bir hak kazandırmıyor. Havaleyi gösteren dekontun aslını ve yenileme talep formunu Enstitüye teslim etmek zorundayız. Parayı hesaba yatırmış olsak da dilekçeyi ve dekontu Enstitüye teslim etmezsek tescilimiz yine de düşer.

2 Ağustos 2007 Perşembe

Markada Kullanma Zorunluluğu

Markalar on yıllık süre için tescil edilirler ve başvuru tarihinden itibaren on yıllık aralıklarla yenileme işlemi yapılarak tescilin devamı sağlanır. Normal şartlar altında tescil edilmiş bir marka ile ilgili olarak bu süre içinde ekstra bir çalışma yapmak gerekmez. Fakat tescil edilmiş bir marka için kullanmamadan dolayı bir yaptırım uygulanabilir.

Tescil edilen markanın kullanılma zorunluluğu var. Markanın tescil işlemi tamamlandıktan sonra birbirini takip eden beş yıl süre ile kullanılmazsa kullanılmadığı sınıf/lar için iptali istenebilir.

Örnek: Kumaşlarda(24. sınıf) ve konfeksiyonda(25. sınıf) tescil ettirdiğimiz marka ile konfeksiyon imalatı ve satışı yaptığımız halde kumaş üretimi yada satışı faaliyeti yapmadığımızı varsayalım. 2000 yılının Ocak ayında başvurmuş ve 2001 yılının Ocak ayında belgemizi almış isek 2006 yılının Ocak ayı sonuna kadar kumaş imalatı yada satışı yapmadı isek 24. sınıfta tescilimizin mahkeme yoluyla iptalini isteyebilirler. (Benzer sınıf meselesi de var ama burada açıklayıp kafa karıştırmayalım)

Böyle bir davada tescil sahibinin resmi evrakına bakılır. Fakat tescil sahibi de dergi gazete gibi yerlere reklam vermiş olabilir. Onun sunacağı delillere de bakılarak karar verilir.

Bazı ülkelerde bunu yasaya koydukları yetmezmiş gibi başvuru yaparken kullanma taaahhüdü de alıyorlar(ABD, İngiltere, Ukrayna).

Biraz hayali bir durum gibi görünüyor ama markalarını bu şekilde kaybedenler var.